İŞKİLLİ BÜZÜKLER
“Temel askerliğini yunan sınırında yapıyormuş.
Temel'in canı çok sıkılıyormuş. Yunan'a bir ıslık çalmış elleriyle
"Havacı mısın?" işareti yapmış.
Yunan aldırmamış
.Bir islik çalmış elleriyle
"Karacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış.
Bir islik daha çalmış
"Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış, yunan aldırmamış.
Bir islik daha çalmış.
El hareketi yaparak "
Topçu musun?" demiş, yunan aldırmamış.
Bir islik daha çalmış
"Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış, yunan aldırmamış.
Nöbetler değişmiş sıra yine
Temel'le Yunan'a gelmiş.
Yunan'a hadi sınıra git demişler yunan da:- "Ben oraya gitmem.
Orada bir deli Türk askeri var,
bana hava kararınca yüzerek gelip sana
bir koyacağım gözlerin fırlayacak diyor.”
Hikaye bu.
Nereden mi çıktı?
Anlatalım.
Ömürleri boyunca kendi başarıları ile anılmamış, yalakalık ve yağdanlıkla bir yerlere gelmiş, başkalarının kapı kulluğuna talim etmiş zavallı mahlukatlardan bir kaçı bizimle ilgili sağda solda tezviratta bulunuyorlarmış.
Söyleyecek çok sözümüz var da Mevlana gelir aklımıza.
Amma;
Bu dünyanın bir de öbür dünyasını hatırlatmak istedik.
Burada görülmeyen hesapların sorulma yerinin orası olduğuna iman ederiz.
Görülmekte olan bir davanın seyrini değiştirmek, ya da devam etmekte olan bir soruşturmanın gizliliğini ortaya çıkarmak gibi bir derdimiz yok.
Ancak, bizi bu soruşturmanın gizli yerlerinde arayan ve “Gizli tanık” gibi sıfatlar takarak karalamaya çalışanların geçmişlerine bakmalarını tavsiye ediyoruz.
Bizim de bir sınırımız var.
Aman, kimse bu sınırı zorlamaya kalkmasın.
Bu zavallılar yukarıda anlattığımız yunanlı asker durumundan pek farklı değiller.
Her şeye bir anlam yüklemeye çalışıyorlar.
Onun içindir ki işkilli büzük durumundalar.
Bilmem anlatabildik mi?
AYNI TAS AYNI HAMAM MI?
Biliyorsunuz bazı sermaye şirketlerine bağımsız yönetim kurulu üyeliği şartı getirildi.
Kardemir de 2 bağımsız yönetim kurulu üyesi seçti.
Yönetim 9 kişi oldu.
Bağımsız üyelerden birisi MEHMET FAZIL ERÜRETEN;
1970 – 1991 yılları arasında Koç Grubu Şirketleri - Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcılığı
- 1992 – 1994 yılları arasında TUSAS Motor San. A.Ş. – Genel Müdür
- 1995- Famer Mühendislik Otomotiv San. Ve Tic A.Ş.- Yönetim Kurulu Başkanı
Oyak Otomotiv Çimento Gurubuna bağlı olarak yatırımların Modernizasyonu ve optimizasyonu
konusunda danışmanlık
Diğeri MEHMET AKİF ULUSOY;
2003 İzmir Defterdarı
- 2004 İstanbul Defterdarı
- 2005 İstanbul Vergi Dairesi Başkanı
- 2006 Gelir idaresi Başkan Yardımcısı ve Büyük Mükellefler V.D. Başkan Vekili
- 2007 Gelir İdaresi Başkanı
Kamu Görevi esnasında Petkim A.Ş. ve Tekel A.Ş. de Denetim Kurulu Üyeliği, Başkent Elektrik
A.ş.de Yönetim Kurulu Üyeliğinde bulundu.
Görüldüğü gibi her ikisi de kendi alanlarında bir hayli yetkin.
Elbette bu üyelerin yönetim de çoğunluğu yok.
Fakat yapabilecekleri çok şey var.
Bu üyeler geçmişte burada yönetim kurulu üyeliği yapmış ama aynı dalda ticaret yapmış kişilerle görüşmezler mi?
Ya da;
Sendikal mücadele esnasında işten atılanlara ödenen ve yönetim hatalarından kaynaklanan zararlar ne olacak.
Yönetim hatası olan ve eski para ile trilyonları bulan bu ödemeler kime rücu edilecek ve bu zararlardan dolayı küçük yatırımcının zararı nasıl telafi edilecek?
Veya;
Yönetim kurulu üyelerinin imtiyazlı mal alımları devam edecek mi?
BU sorular kamuoyunun zihnini meşgul ediyor.
Yoksa bu atamalar usuleten mi kalacak?
Bu arada bir kalemde anayasal haklarını kullanan yüzlerce işçiyi kapı önüne bırakan, işçileri biber gazına boğup, özel güvenlikçilerin jop yağmuruna terk eden Kardemir yönetimin kendi içerisindeki sıkıntılar nereye kadar sürecek?
BU sorular cevaplanmadıkça anı tas aynı hamamdan başka bir şey olmayacak.
PENSİLVANYA
Pensilvanya ABD’nin doğu eyaletlerinden birisidir.
Türkiye’de Fetullah Gülen Hoca’nın yaşadığı yer olarak ünlüdür ve Gülen hoca bu eyalet merkezinin yakınında 110 dönüm bir çiftlik evinde yaşar.
Geçtiğimiz hafta Karabük’te Pensilvanya çok konuşuldu.
Vali Ezellettin Bey, KBÜ Rektörü ve bir grup iş adamı il sorumlusu ağabey ile bu eyaleti ziyaret eti.
Bu ziyaretin Valiler kararnamesinin öncesine rastlaması tesadüf mü bilinmez ama siz bu seyahatten bilgi sahibi olun istedik.
KIRAT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR MI?
Hafta sonu DP Genel Başkan Yardımcılarından Ertan Küçükay Karabük’te bir dizi ziyaretlerde bulundu.
Küçükay uzun yıllar siyasetin içerinde bulunmuş ve il başkanlığından genel başkan yardımcılığına uzanan süreçte hep çalışmış.
Bu arada nedenlerini sorgulayamayacağımız saikler nedeni ile küçültülmüş partisini yeniden diriltmek üzere kolları sıvamışlar.
Adım-adım Anadolu’yu dolaşıyorlar.
Dava’ya gönül vermişlerle konuşuyorlar, küstürülmüşleri, köşeye çekilmişleri ziyaret ediyorlar.
Karabük’te tabelası bile bulunmayan Kırat yeniden şaha kalkar mı?
Bu tabanın harekete geçirilmesine bağlı deriz.
Yeni kurulan partiler heybelerinde insan mı getiriyorlar?
İyi zamanlarda il-ilçe başkanlıkları için kıran-kırana kapışanlar şimdi neden omuzlamazlar bu işi?
Genç bir ekip sırtlamış kır atı.
Yeniden şahlandırma gayretindenler.
Önlerinde tümsekler ve dikenli tellerle dolu bir yol var.
Parasızlar ama umutsuz değiller.
Bu millet çalışanı sever.
Onlar da çalışıyor.
Dava arkadaşlarından bekledikleri biraz gayret.
Kırat düştüğü yerden kalkar mı derseniz?
Neden olmasın?
AYIBIN ÖRTÜLMESİ
Şu Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğündeki atama güme gidiyor galiba.
Valilik yanlışı savunuyor.
Mahkeme kararı hiçe sayılıyor.
Karar bal gibi ortada, suçun tespiti yapılmış.
Suç sabit ama hüküm geri bırakılmış.
AKP İl Başkanı açıklama yapıyor evler şenlik;
“Biri gider biri gelir”
Giden körse gelen topal mı olmalı?
Bu nasıl bir mantıktır?
Bu Nasıl bir insanlıktır.
Kendisini hukukun üstünde görenlere hukuku hatırlatması gerekenlerin suskunlukları ise manidardır?
Ayıbın örtülmeye çalışılması kadar ayıp var mı?