SAĞIRIN HASTA ZİYARETİ
Sağda-solda, yanda-yanakta, hilebaz-hodrabaz, emanetçi-memanetçi niyet okuyucular arttı malum.
Niyet okuyucularla beraber elalemi de kendisi gibi sananların öfkeleri akıllarının önüne geçince delinin attığı taşın peşinde herkes.
Kimi ararsanız var.
Kendisini devletin yerine koyanını mı ararsınız, devletin verdiği makamları şahsi kinlerine alet etmek için çabalayanları mı?
Hepsinden mevcut.
Yani hepsinin bir hesabı var belli.
Allah’ın da bir hesabı var.
Ve biz hep o hesaba güvendik. Güvenmeye devam edeceğiz.
Mevlana’nın Mesnevisi’nin bilinen hikayesidir Sağırın Hasta Ziyareti.
Bakın, okuyun iyi değerlendirin.
Niyet okumaya çalışmak ne denli zormuş görün.
Tabi, at gözlüğü takmamışsanız, kulağınıza üflenenlere kanmamışsanız;
“ (İyi kalpli sağır adam, bir gün komşusunun hasta olduğunu öğrenir. Ve kendi kendine konuşmaya başlar)
SAĞIR: Komşum hastalanmış onun ziyaretini yapmam, hal ve hatırını sormam lazım. Yoksa ayıp olur. Ama ben sağır bir adamım, o da hasta, sesi çıkmaz. Ne yapsam acaba?!
(Bunu düşünerek odada bir iki tur atar, sonra)
SAĞIR: Zaten hastaya belli sorular sorulur, belli cevaplar alınır. Dur Bir Provasını yapayım:
SAĞIR: Ben “nasılsın diye sorarım”, O “iyiyim teşekkür ederim” diyecektir.
Sonra “Ne yiyip ve içiyorsun” derim, elbette bir yemek ismi söyleyecek, ben de “afiyet olsun” derim.
“Hangi Doktor bakıyor sana” diye sorarım bir doktor adı verecektir, ben de “iyi doktordur O” derim olur biter, (diye düşünür ve hastayı ziyarete gider.)
(Kapıyı çalar)
İçerde Hasta komşu Sağır Komşunun geldiğini duyunca suratını ekşitip, biraz homurdanır:
HASTA KOMŞU: Hah geldi işte bizimki, şimdi işin yoksa buna laf anlat!
SAĞIR: Selamun Aleyküm Komşum
HASTA KOMŞU: (Sertçe) Aleyküm Selam
(Sağır Komşu Hastanın Baş ucuna oturur.)
SAĞIR: Nasılsın Komşum?
HASTA KOMŞU: (inleyerek;) Aaah Ölüyorum ! der.
SAĞIR: Oh, oh çok memnun oldum.
HASTA KOMŞU: Hasbunallaaah! Bu ne demek be adam ölümüme memnun mu oluyorsun!
(Sağır onun kızdığını duymaz tabi ve hazırladığı diğer soruyu sorar)
SAĞIR: Ne yiyip ne içiyorsunuz ?
HASTA KOMŞU: (hasta kızgınlıkla;) Zehir der.
(Sağır onun bir yemek ismi söylediğini zannederek)
SAĞIR: Oh oh, Afiyet olsun, yarasın!
(diye karşılık verir, hasta büsbütün çileden çıkmıştır. Sağır adam sormaya devam eder;
SAĞIR: Tedavi için doktorlardan kim geliyor?
HASTA KOMŞU: (Öfkeyle) Azrail geliyor Azrail!
SAĞIR: Oooo Çok bilgin, tecrübeli bir doktordur o! İnşallah yakında seni dertlerinden kurtarır
(deyince, Hasta dayanamaz;)
HASTA KOMŞU: (Öfkeyle) Defol be adam evimden, beni deli etmeye mi geldin!
(Diye bağırır!)
Sağır adam ise komşuluk görevini yerine getirdiği için çok memnun bir şekilde evden ayrılır Fakat Hasta adamın öfkelenmesine bir anlam verememiştir. Kendi kendine:
Yazık, Komşumun rahatsızlığı onu pek de sinirli yapmış canııım, vah vah!“
Bizden günah gitti.
Direndik zamana ve kahpeliklere karşı.
Şimdilik niyet okuyucular, madrabazlar, hırsızlar, nüfuz tacirleri kazanmış görünüyor.
Bizden günah gitti.
Hak edene Yusuf’ça, kaşınana Yavuz’ca davranma zamanı şimdi.
OSB’DE BOŞVERMİŞLİK Mİ?
Karabük yıllardan bu yana Organize Sanayi Bölgesinin içini doldurmaya çalışır.
Bu sefer oldu gibi.
Gibi de beceriksiz yönetimin elinde, gününü gün edenlerin sayesinde bir OSB de olması gerekenler yok ne yazık ki.
Mesela bir ambulans.
Mesela bir itfaiye aracı.
Bölge sınırlarının duvar ya da çitle güvenli hale getirilmesi.
Listeyi uzatmak mümkün.
Şimdi iş zamanı.
İsimlerin önüne unvan yazdırmak kolay
BU İŞ BİBER GAZI SIKTIRMAYA BENZER Mİ?
Kardemir’de uyuşturucu işi kafaları iyice karıştırdı.
Devreye ikili ilişkiler girip olay kamuoyundan gizlenmeye çalışılsa bile gizlenemedi.
Kardemir Güvenlik yaptığı açıklama ile ne kadar yalan dese bile Kardemir’de uyuşturucu yetiştirildiği bir gerçek.
Miktar az olabilir.
Binlerce kişinin çalıştığı bir işyerinde böyle münferit vakaların vuku bulması normal karşılanabilir.
Sofrasına bir dilim fazla ekmek götürme mücadelesindeki işçiye sendikal tercihinden dolayı eşi benzeri görülmedik zalimane metotlar uygulayarak; biber gazı sıkıp, kolunu bacağını kırasıya kadar coplayanların bu işi de fark etmeleri gerekmezmiydi?
Yalanlama sıkça başvurulan bir nefes alma metodudur.
Zaman- zaman da insanı devekuşuna çevirir.
Aynen Kardemir’de olduğu gibi.
Uyuşturucuyu yalanlamak işçiye biber gazı sıktırmaya benzer mi?
Ha, benzer mi?